
Henri Fantin-Latour tıpkı Claude Monet gibi bir izlenimciydi. İzlenimcilik ressam dünyasının ilk büyük devrimi sayılabilecek bir ayaklanma olabilir. O ana dek her zaman fotorealismin peşinde olan ressamlar Monet’in İzlenim: Gündoğumu eserinden sonra bazı detayları duyguların buğusuna bırakmanın mümkün olduğunu gördüler.

İzlenimcilik akımı, ismini 1874 Parisinde bu tabloya yorum yapan sanat eleştirmeni Louis Leroy tarafından yapılan “İzlenimci” yorumu ile kazanmıştır. Bu akımda çizen ressamlar tarafından kısa sürede tutulan isim ile kısa süre sonra İzlenimci sergisi kurulmuştur.
Baştaki portreye dönecek olursak, ressamın madamın yüzüne ve eline yoğunlaşan dikkati, madamın kitabı tutuşunun estetiği gerçekten inanılmaz geliyor bana. Arka plan ve kıyafetlerin öylece varoluşsallığı ve öne çıkan yüz ifadesi, yüz hatlarının anlattığı düşünceleri ve dikkatle okuduğu kitabı… Farkında değilmişcesine çizilen bir portre.
Önemsiz detaylardan uzak ve duygulara yakın bir portre. Monet’ten biraz daha farklı olsa da kesinlikle izlenimcilik için güzel bir örnek.